Skip to main content

Hayal Et


  Hayal kurmak insanın sahip olabileceği en güzel şeylerden biridir bence. Geleceğe dair planlarımızın olması şu hayatta başımıza kötü bir iş geldiğinde, sığınacağımız limanlarımız olur. İnsanlar hayalleriyle uyanırlar bir sonraki güne.  Sabahın erken saatlerinde oflaya puflaya uyandığında, seni yeni güne hazır hale getiren hayallerindir. Hayallere sahip olduğun için karşılaştığın ilk zorlukta pes etmez, direnirsin. Hayattan beklentilerin olduğu için kötü olaylara karşı sabredersin.
  Eski bir arkadaşım başına gelen kötü bir olaydan bahsetmişti. Ve sonrasında da "Artık hiç hayal kurmuyorum ben" demişti. O zaman bu cümle beni epey üzmüştü ama şimdi anlıyorum tam olarak ne anlatmak istediğini. Şu anda düşünüyorum sabah kalktığımda yapacak hiçbir şeyimin olmaması… Ulaşmak istediğim hedefler uğruna yapacak hiçbir şeyim yoksa, ben de yokum. Var olamam. İnsan yaratılış gayesinden başka ne için yaşar? Sahip olduğu hayalleri için. Sahip olduğu hayaller, ona yaşama umudu fısıldar ve onu geleceğe hazırlar.

  Bir sabah uyandığımda hayal ettiğim şeylere ulaşma isteğimin yok olmasından korkarım. Korkarım çünkü o zaman gün içinde başıma gelen aksiliklerle nasıl başa çıkarım? "Aman, battı balık yan gider" cümlesini söylediğim gün, uğruna çaba sarf ettiğim hiçbir şeyim kalmamış demektir. Batan balık yan gitmez. O balığı doğrultmak için daima bir umut vardır, olmalıdır.
  Hayal etmek, her okul sabahı ders kitaplarına bakarken, kendini büronda hissetmek; her gün Türk kahveni yudumlarken, ileride sahip olacağın kahveci dükkanındaki havayı solumaktır.

  İnsan hayalleriyle yaşar. Hayalleriyle uyur, hayalleriyle uyanır. Ne zaman ki sabah uyandığınızda uğruna çabalayacağınız bir şeyiniz kalmaz, o zaman ruhsal olarak ölür, fiziksel olarak yaşamaya devam edersiniz. Okuduğum bir kitapta, "otuzunda ölüp atmışında gömülenler" diye bir tabir kullanılıyordu. Bu tabir, hayal sahibi olmayan insanlara tam uyuyor bence.
  Hayalleriniz varsa, yeni fikirler var, çalışma aşkı var, başarma azmi var. Hatta bana göre yaşama sevincimiz bile, hayallerimiz varsa var. Kendimi on sene sonra olmak istediğim yerde hayal ettiğim zaman, benden mutlusu yok! Bir hayalim gerçekleştiremediğim zaman da benden mutsuzu yok. Herkes böyle mi düşünür bilmem ama,  ben hayallerin hayatımızın çok büyük kısmını oluşturduğunu düşünüyorum.

  Hep mutlu hayallere ve bunları gerçekleştirebildiğimiz yarınlara…

Comments

Popular posts from this blog

YLSY Sürecim

Üniversite üçüncü sınıf. Aziz hoca bir dersimizde “Türkiye'de akademisyen olabilmenin yolları”nı anlatıyor. O zaman bunun için 3 yol var: ÖYP, cari alımlar ve MEB bursu. O gün MEB bursunu duyunca çok heyecanlandığımı hatırlıyorum. Anneme anlatıyorum hemen, 6 sene çok fazla diyor; babam, Türkiye'de bir iş sahibi olmamı söylüyor. Benim için hiç kolay bir ikna süreci olmuyor. Kendimi ifade etme çabalarım hala gözümün önünden gitmiyor.  Bir sene sonra ÖYP kaldırılıyor. Yıkılıyorum. Sonra mezun oluyorum. Sonra 2016 yılında ilk kez YLSY tercih kılavuzu yayınlanıyor. İçinde özel hukuk yok. Benim hukuku sevme nedenim olan özel hukuk yok. Başvurmuyorum. Ama gerçekten çok üzülüyorum. Aradan birkaç ay geçiyor. Yıldırım Beyazıt Üniversitesi'ne yüksek lisansa kabul ediliyorum. Ve YLSY'yi tamamen unutuyorum. Çok güzel bir yüksek lisans dönemi... Hocalarımı çok seviyorum. Okulumu çok seviyorum. Beni gerçekten tatmin ediyor. Sonra staj başlatıyorum. Yüksek lisans ve stajı aynı...

Ph(inishe)D

  Today marks an important milestone in my life. I just submitted my PhD thesis, and it felt extremely awkward. After I pulled myself together, I visited this bench above, my sad place in Southampton. I have come here so many times. When I get upset, frustrated, or disappointed, I come here to cry, to think, to talk to myself out loud. And today, the reason I came here after my thesis submission was to let go of the things that made me miserable for the last four years. Over the past years, I got upset over so many different things. I got upset over my PhD thesis, over and over again. I got upset over presentations, progression review deadlines, writing, not writing, not being able to read, not being able to understand what I read due to language barriers... I got upset over the wrong people, and then over people who were even more wrong. Countless things. This bench has witnessed my sorrow and stayed still for me while I burst into tears each and every time. And now, since I...

Yeni Mezun Bir Hukukçuyu Neler Bekliyor- Part 1

Merhaba, İlk olarak çok uzun zamandır yazı yazmadığımı belirtmeliyim. En son yazıyı kasımda yazmışım. Kasımdan bu yana geçen 8 ay boyunca çeşitli yoğunluklarım olduğundan ve bir süre sonra da araya zaman girdiği için bloga yazmak zorlaştığından ötürü yazı yazamadım. Fakat bir arkadaşımın yeni mezun bir hukukuçuya neler tavsiye edebileceğimi anlatan bir yazı kaleme almamı ricası üzerine kendimi bilgisayarın başında buldum. Umarım bu yazıyla blogun tozunu kaldırmış olurum. Öncelikle internetteki herhangi bir yerden copy-paste yapmayacağımı söylemeliyim. Bu yazdıklarım tamamen benim büyüklerimden öğrendiğim ve yaşayarak tecrübe ettiğim şeyler. Ben halihazırda avukatlık stajımın sonuna geldim ve yüksek lisansta da tez aşamasına gelmiş bulunuyorum. Kendimden yola çıkarak da anlatacağım bazı şeyleri. Keyifli okumalar. TATİL Bu yeni mezun olmuş herkese verebileceğim ilk ve en büyük tavsiyedir. Ben mezun olur olmaz, geçiçi diplomalarımız çıkınca koşa koşa baroda staj başvur...