Skip to main content

Kendin Olmak


  Ne garip bir zamanda yaşıyoruz. Kendimizi birilerine ispatlama ihtiyacı sarmış dört bir yanımızı. Ve bu yüzden hiç olmadığımız karakterlere bürünüyoruz başkalarının yanında. Hiç olmadığımız kişileri oynayıp hiç gülmediğimiz kadar çok gülüyoruz, en sahtesinden.

 İnsanlık olarak en usta tiyatroculara taş çıkartırız şu zamanda yaptıklarımızla. Sevilmeme ve takdir edilmeme korkusundan mıdır, yoksa etrafında bulunan insanlar gibi davranmayınca dışlanacağı endişesinden midir bilinmez. Ama o kadar samimiyetsiz davranışla dolu ki etraf, rahatsız olmamak elde değil.
  Mevlana'nın çok sevdiğim bir sözü var. Ve sanırım bu sözü bilmeyen insan da yok. "Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol." Bu söz aslında benim bütün yazıda açıklamaya çalıştığım şeyi, tek cümlede özetliyor. Gerçekten de günümüzün korkusu beğenilmeme, günümüzün hastalığı ise gösteriş yapma ve olduğundan farklı biri gibi görünmeye çalışmadır. İnsan neyse odur. Bir topluma girince onlar gibi hareket etme, oradan çıkıp başka bir topluluğa girince de onlara ayak uydurma ve onlardan biriymiş gibi davranmaya çalışma; hem insanı yorar, hem de çok gereksizdir. İnsan neden birilerine yaranmaya çalışır ki? Saygı görmek için mi? Eğer öyleyse, o insanın başka biri gibi davranmaya çalışırken gördüğü saygıyı, hiç görmesin daha iyidir.

  İnsan duruşunda dik, tavırlarında da net olmalıdır. Her şeyden önce kendine karşı dürüst olma ihtiyacının bir sonucudur bu. Önce kendine, sonra başkalarına karşı dürüstlük ve davranışlardaki tutarlılık, hiç şüphesiz insanı, olmaya çalıştığı insanken aldığı saygı ve takdirden daha fazlasına ulaştıracaktır.

  

Comments

Popular posts from this blog

YLSY Sürecim

Üniversite üçüncü sınıf. Aziz hoca bir dersimizde “Türkiye'de akademisyen olabilmenin yolları”nı anlatıyor. O zaman bunun için 3 yol var: ÖYP, cari alımlar ve MEB bursu. O gün MEB bursunu duyunca çok heyecanlandığımı hatırlıyorum. Anneme anlatıyorum hemen, 6 sene çok fazla diyor; babam, Türkiye'de bir iş sahibi olmamı söylüyor. Benim için hiç kolay bir ikna süreci olmuyor. Kendimi ifade etme çabalarım hala gözümün önünden gitmiyor.  Bir sene sonra ÖYP kaldırılıyor. Yıkılıyorum. Sonra mezun oluyorum. Sonra 2016 yılında ilk kez YLSY tercih kılavuzu yayınlanıyor. İçinde özel hukuk yok. Benim hukuku sevme nedenim olan özel hukuk yok. Başvurmuyorum. Ama gerçekten çok üzülüyorum. Aradan birkaç ay geçiyor. Yıldırım Beyazıt Üniversitesi'ne yüksek lisansa kabul ediliyorum. Ve YLSY'yi tamamen unutuyorum. Çok güzel bir yüksek lisans dönemi... Hocalarımı çok seviyorum. Okulumu çok seviyorum. Beni gerçekten tatmin ediyor. Sonra staj başlatıyorum. Yüksek lisans ve stajı aynı...

Ph(inishe)D

  Today marks an important milestone in my life. I just submitted my PhD thesis, and it felt extremely awkward. After I pulled myself together, I visited this bench above, my sad place in Southampton. I have come here so many times. When I get upset, frustrated, or disappointed, I come here to cry, to think, to talk to myself out loud. And today, the reason I came here after my thesis submission was to let go of the things that made me miserable for the last four years. Over the past years, I got upset over so many different things. I got upset over my PhD thesis, over and over again. I got upset over presentations, progression review deadlines, writing, not writing, not being able to read, not being able to understand what I read due to language barriers... I got upset over the wrong people, and then over people who were even more wrong. Countless things. This bench has witnessed my sorrow and stayed still for me while I burst into tears each and every time. And now, since I...

Yeni Mezun Bir Hukukçuyu Neler Bekliyor- Part 1

Merhaba, İlk olarak çok uzun zamandır yazı yazmadığımı belirtmeliyim. En son yazıyı kasımda yazmışım. Kasımdan bu yana geçen 8 ay boyunca çeşitli yoğunluklarım olduğundan ve bir süre sonra da araya zaman girdiği için bloga yazmak zorlaştığından ötürü yazı yazamadım. Fakat bir arkadaşımın yeni mezun bir hukukuçuya neler tavsiye edebileceğimi anlatan bir yazı kaleme almamı ricası üzerine kendimi bilgisayarın başında buldum. Umarım bu yazıyla blogun tozunu kaldırmış olurum. Öncelikle internetteki herhangi bir yerden copy-paste yapmayacağımı söylemeliyim. Bu yazdıklarım tamamen benim büyüklerimden öğrendiğim ve yaşayarak tecrübe ettiğim şeyler. Ben halihazırda avukatlık stajımın sonuna geldim ve yüksek lisansta da tez aşamasına gelmiş bulunuyorum. Kendimden yola çıkarak da anlatacağım bazı şeyleri. Keyifli okumalar. TATİL Bu yeni mezun olmuş herkese verebileceğim ilk ve en büyük tavsiyedir. Ben mezun olur olmaz, geçiçi diplomalarımız çıkınca koşa koşa baroda staj başvur...