Bir adam, gece yarısı şehrin dışında otomobili ile giderken
birden otomobilin lastiği patladı. Adam, otomobili güç bela kontrol altına alıp
durdurdu. Bagajı açıp baktığında lastiği değiştirmek için krikosu yoktu.
Kendi kendine “Birinden isterim” diye düşündü.
Kendi kendine “Birinden isterim” diye düşündü.
Uzakta bir ışık gördü. “Şansım varmış ki çiftçi uyumamış. Kapıyı vurur başıma
geleni anlatırım. ‘Bana ödünç bir kriko verebilir misiniz?’ diye sorarım. O da
‘Hay hay arkadaş, al işini gör fakat işin bitince geri getir’ der” diye
düşündü.
Adam, çiftçinin evine doğru yürümeye başlamıştı ki evin ışıkları söndü. Bu işe canı sıkılan adam kendi kendine söylendi: “Şimdi adam yattı, rahatsız ettiğim için kızacak ve belki alet için para isteyecek. Ben de ‘Bu komşuluğa yakışmaz ama size 1 dolar veririm’ diyeceğim. O ‘Hem gece yarısı beni rahatsız edecek, hem de 1 dolar vereceksin ha? Ya 5 dolar verirsin ya da gider başka yerde ararsın’ diyecek.”
Adam, çiftçinin evine doğru yürümeye başlamıştı ki evin ışıkları söndü. Bu işe canı sıkılan adam kendi kendine söylendi: “Şimdi adam yattı, rahatsız ettiğim için kızacak ve belki alet için para isteyecek. Ben de ‘Bu komşuluğa yakışmaz ama size 1 dolar veririm’ diyeceğim. O ‘Hem gece yarısı beni rahatsız edecek, hem de 1 dolar vereceksin ha? Ya 5 dolar verirsin ya da gider başka yerde ararsın’ diyecek.”
Adam kendi kendine iyiden iyiye kızmıştı. Bahçe kapısına
geldiğinde söylenmeye devam ediyordu:
“5 dolar ha? Sana 1 dolar vereceğim, daha fazla vermem. Şu aksilik olmasaydı kriko gerekmeyecekti. Zararı yok, şimdi istediğin parayı vereceğim. Ama bunun düpedüz bir dolandırıcılık olduğunu unutma!”
“5 dolar ha? Sana 1 dolar vereceğim, daha fazla vermem. Şu aksilik olmasaydı kriko gerekmeyecekti. Zararı yok, şimdi istediğin parayı vereceğim. Ama bunun düpedüz bir dolandırıcılık olduğunu unutma!”
Bu düşüncelerle evin kapısına varmıştı. Kapıyı hızlı hızlı
vurdu. Çiftçi kapının üzerindeki pencereden başını uzatarak aşağı seslendi:
“Kim o? Ne istiyorsun?”
Adam durdu ve kapıya bir yumruk daha indirdikten sonra bağırdı:
“Kim o? Ne istiyorsun?”
Adam durdu ve kapıya bir yumruk daha indirdikten sonra bağırdı:
“Senin de, krikonun da canı
cehenneme! Malın sende kalsın!” *
Ben planlı bir insanım sevgili okur. Hem de sadece ertesi günü ya da bir haftası planlı olanlardan değil; hayatında 'alternatifli olarak' beş yıllık kalkınma planı olanlardan.. Zaten sorun da buradan patlak veriyor. Hiçbir zaman düşündüğüm ile olagelen birbirini tutmuyor ve ben bu arada o kadar çok senaryo üretmiş oluyorum ki, o şeyler gerçekleşmemiş bile olsa, bütün enerjim, sanki gerçekleşmişcesine bitiveriyor.
* https://tr-tr.facebook.com/okunmayadegerhikayeler/posts/652898428057009

Comments
Post a Comment