O kadar koşuşturmalı geçiyor ki günlerimiz, insan bazen kendine hiç vakit ayıramadan haftalar geçmiş oluyor. Aslında en önemli şeyi atlıyoruz, daha önemli gördüklerimiz uğruna. Hayatımız ne kadar hareketli, günlerimiz ne kadar yoğun olursa olsun, arada bir de dönüp kendine zaman ayırması, kendini dinlemesi gerekiyormuş insanın. Uzun süredir meğer özlemini çekiyormuşum bunun, bugün gerçekleştirince farkına vardım.
Bir güzide kafede iki saat boyunca oturup, dergimi okuyup en
sevdiğim kahveyi içmek nasip oldu bugün. Hayatın hengamesinde kaybettiğim
huzuru ve sakinliği o kafede tüm hücrelerimle yeniden hissettim. İnsanın yaşamın tüm o koşuşturmaları arasında gerçekten sessizliğe ne kadar ihtiyacı olduğunu
anladım. Brüç Kafe'nin de bunda büyük payı var tabi ki. Normal kafedeki garsonlar gibi beş dakikada bir gelip bir
isteğimizin olup olmadığını sormadılar, gelip kendilerini tanıttılar ve bir
şeye ihtiyacımız olursa sadece seslenmemizin yeteceğini söylediler. Siz de
böylece kimsenin sizi rahatsız etmediği bir ortamda huzur içinde kitabınıza-derginize
gömülebiliyorsunuz.
Benim de geleceğe
yönelik hayallerimin arasında böyle bir işletme kurmak var ve biraz da bana ilerde
açacağım kafeyi hatırlattığı için sevdim galiba burayı. İnsanların okul-iş
çıkışında gelip kafalarını dinleyebileceği ve bu arada dünyanın en güzel
kahvesini içebilecekleri sevimli bir işletme olacak benimki. Tabi ki kısa vadede değil bu düşüncem,
aksine epeyce bir uzun vadede. İnsan,
hayalleriyle yaşar sonuçta, değil mi?

Yazdıkların güzel fakat gerçeklerden uzak.Insan hayalleriyle yaşamaz.Insan gerçeklerle yaşar hayalleriyle ölür.Hayaller sadece insanı hayal kırıklığına uğratır.Hayal kurarken kader çıkar yüzüne vurur gerçekliği.Hayal kurduğun için acı çekersin istediğin olmamıştır çünkü.Senin kafe hayalin var.Sen de biliyorsun gerçekleşmeyeceğini...Bu bile sana her baktığın davada acı verecek.Bundan dolayı akşam hangi yemeği yapacağını düşün veya yarın okula gidip gitmeyeceğini fazla ileriyi düşünme.Kader var...
ReplyDeleteYorumunuz için teşekkür ederim. Olumlu eleştrilere sevindiğim kadar olumsuz eleştrilere de seviniyorum. Bu yüzden eleştirinizden gayet memnun oldum. Ama ben debir kaç şey söylemek istiyorum.
ReplyDeleteİlerde baktığım her davada acı çekmeyeceğim. Çünkü ben hukuku da sevdiğim için mesleğimi severek icra edeceğim. Ayrıca kafe açma işini mesleğimi tamamen bir kenara bırakıp yapmayacağım, hukukun yanında ek iş olarak yapacağım.
Ve kaderin varlığını tabi ki inkar etmiyırum. Biliyorum ki biz ne kadar istersek isteyelim, isteğimiz dışında gelişen olaylar oluyor. Benim de hayal edip yapamadığım şeyler oldu. Bu yazıları yazıyorum diye tüm hayal ettiklerime kavuştum demek değil bu. Yani gerçeklerin de farkındayım, hayatı toz pembe görmüyorum.
Ama hayalini kurup, ısrarla isteyip, özverili ve çok çalışarak elde ettiğim şeyler de çok olduğu için hayal kurmanın ve istemenin gücüne de inanıyorum. Ayrıca bu hayattaki varoluş amacımın, akşam yapacağım yemekten veya yarınki günlük işlerimi düşünmekten fazlası olduğuna inanıyorum. Bunlara da yalnızca bir şeylerin hayalini kurarak ve onu elde etmek için çabalayarak ulaşacağımı biliyorum.
Bu arada kim olduğunuzu gerçekten çok merak ettim. Eğer adınızı söylerseniz çok memnun olacağım.
Cevapladığınız için sağolun.Yazılarınızı ayrı düştüğüm bazı noktalar olmasına rağmen takip ediyorum.İsim konusunda da kusura bakmayın.
ReplyDelete