Skip to main content

İnsan Plan Yapmış Kader Gülümsemiş


  İnsanoğlu hayalperest. Hep hayaller kurarız. Çok hayaller kurarız. Yaşayacağımızın garantisi varmış gibi otuz yıl sonrasını hayal ederiz. Bu normal bir şey. Hayali olmadan yaşayamaz çünkü insan. Bunda bir sıkıntı yok. Ama asıl sıkıntı, o kurduğumuz hayali ince ince planlamaya kalkınca ortaya çıkıyor.
  Hayatımızı tamamen istediğimiz yönde götürebilirmişiz gibi, her şeyi düşünüp her detayı planlıyoruz. Sonra öyle inanıyoruz ki yaptığımız o plana, ondan başka türlü olmasının imkanı yok! Kesinlikle öyle olacak, başka çıkar yolu yok. Hayatın, bizim planlarımız doğrultusunda gitmediği ve onu yönlendiremediğimiz acı gerçeğiyle karşılaşıyoruz sonunda. Sanki her aksilik, bu da olmaz dediğimiz her terslik; pozisyonunu almış, harekete geçmek için bizi bekliyor. Ve sen ne kadar sonuca odaklanırsan odaklan, o hiç hesap etmediğin aksilik, seni başka sonuca gitmeye zorluyor.
  Sanırım yıllarca hayatın hep bize hizmet edeceği düşüncesiyle büyümüşüz. Ve öyle derinden inanmışız ki buna, işler ters gitmeye başladığında olanlara anlam verememişiz bir türlü. Nasıl olur da, biz böyle olmasını isterken ve bunun olması için büyük uğraşlar verip her ayrıntıyı planlamışken, o başka türlü olur? Öyle ya, hayat bize hizmet ediyor çünkü! Evren, her isteğimizin vuku bulması için dizayn edilmiş. Bu yüzden en ufak bir aksilik bile yaklaşmamalı yanımıza.
  Ama insan biraz daha büyüyünce anlıyormuş hizmet eden tarafın hayat değil de kendisi olduğunu. İşlerin her zaman yolunda gitmeyebileceğini, planlarımızın tümüyle boşa çıkabileceğini ve hayatın akışına aslında çok da müdahale edemediğimizi anlamak için yılların geçmesi gerekiyormuş. "İnsan plan yapmış tanrı gülümsemiş." der anonim bir söz. Her anını bir plan dahilinde yürütmeye çalıştığımız hayata nasıl da uyuyor!

  Belki de yapılması gereken, plan yapmaktan ya da hayal kurmaktan vazgeçmek değil, bizim planlarımızın yanında hayatın da planları olduğu gerçeğini akıldan çıkarmamak. Aksi halde, ne kadar büyük plan ve planın gerçekleşeceğine olan güven varsa; o kadar büyük hayal kırıklığı ve boşluğa düşmüşlük hissi meydana geliyor. Ya da insanın her zaman bir "B" planı olmalı kapısını çalabileceği. Ve çok da dert etmemeli bu kısa hayattaki küçük şeyleri.   

Comments

Popular posts from this blog

YLSY Sürecim

Üniversite üçüncü sınıf. Aziz hoca bir dersimizde “Türkiye'de akademisyen olabilmenin yolları”nı anlatıyor. O zaman bunun için 3 yol var: ÖYP, cari alımlar ve MEB bursu. O gün MEB bursunu duyunca çok heyecanlandığımı hatırlıyorum. Anneme anlatıyorum hemen, 6 sene çok fazla diyor; babam, Türkiye'de bir iş sahibi olmamı söylüyor. Benim için hiç kolay bir ikna süreci olmuyor. Kendimi ifade etme çabalarım hala gözümün önünden gitmiyor.  Bir sene sonra ÖYP kaldırılıyor. Yıkılıyorum. Sonra mezun oluyorum. Sonra 2016 yılında ilk kez YLSY tercih kılavuzu yayınlanıyor. İçinde özel hukuk yok. Benim hukuku sevme nedenim olan özel hukuk yok. Başvurmuyorum. Ama gerçekten çok üzülüyorum. Aradan birkaç ay geçiyor. Yıldırım Beyazıt Üniversitesi'ne yüksek lisansa kabul ediliyorum. Ve YLSY'yi tamamen unutuyorum. Çok güzel bir yüksek lisans dönemi... Hocalarımı çok seviyorum. Okulumu çok seviyorum. Beni gerçekten tatmin ediyor. Sonra staj başlatıyorum. Yüksek lisans ve stajı aynı...

Yeni Mezun Bir Hukukçuyu Neler Bekliyor- Part 1

Merhaba, İlk olarak çok uzun zamandır yazı yazmadığımı belirtmeliyim. En son yazıyı kasımda yazmışım. Kasımdan bu yana geçen 8 ay boyunca çeşitli yoğunluklarım olduğundan ve bir süre sonra da araya zaman girdiği için bloga yazmak zorlaştığından ötürü yazı yazamadım. Fakat bir arkadaşımın yeni mezun bir hukukuçuya neler tavsiye edebileceğimi anlatan bir yazı kaleme almamı ricası üzerine kendimi bilgisayarın başında buldum. Umarım bu yazıyla blogun tozunu kaldırmış olurum. Öncelikle internetteki herhangi bir yerden copy-paste yapmayacağımı söylemeliyim. Bu yazdıklarım tamamen benim büyüklerimden öğrendiğim ve yaşayarak tecrübe ettiğim şeyler. Ben halihazırda avukatlık stajımın sonuna geldim ve yüksek lisansta da tez aşamasına gelmiş bulunuyorum. Kendimden yola çıkarak da anlatacağım bazı şeyleri. Keyifli okumalar. TATİL Bu yeni mezun olmuş herkese verebileceğim ilk ve en büyük tavsiyedir. Ben mezun olur olmaz, geçiçi diplomalarımız çıkınca koşa koşa baroda staj başvur...

I TOLD MY STORY!

If you ask me what’s the coolest thing I’ve ever done in my life, I’d say, “Which one? I’ve done so many cool things!” But if you said, “Come on, be serious now,” I’d tell you: the day I told my story. That was the day I felt the bravest, coolest, and most inspired. It all started when one of my close friends invited me to the  TOUCH Network storytelling event. I was like, “Cool, let’s go.” I didn’t have any expectations, good or bad, except that I knew we’d see some farm animals since the event was taking place on a farm. So we went. It was a storytelling event, as advertised, but not just random storytelling. Four people talked about struggles they had overcome in life, how they did it, and what we could take from it. It was basically like TED Talks, but with fewer spotlights and more human touch. If you know me, you know I’m all about human connection, deep conversations, and touchy subjects. So I was so happy when I realized what was going on. I had the most beautiful tw...