Elimdeki büyük market arabas ı n ı a ğı r a ğı r itiyorum reyonlar ı n aras ı ndan. Günlerden cumartesi. Ve markette bir hareketlilik var. Küçükken tatmaya bay ı ld ığı m, ş imdilerde ise pek ilgilenmedi ğ im, yiyecek tan ı t ı m stantlar ı açm ış lar her yere. Yan ı ndan geçmekte oldu ğ um stand ı n sahibi ş algam suyu tan ı t ı m ı yap ı yor. Küçük plastik bardaklara doldurdu ğ u bu k ı rm ı z ı içecek ve mü ş teri çekmek amac ı yla yüzüne tak ı nd ığı gülümsemesiyle beni stanttaki ş algamlardan birini denemeye davet ediyor. "Te ş ekkür ederim, ş algam sevmiyorum" diyorum. Sonra beni dü ş ünmeye ve bu sat ı rlar ı yazmaya iten o cümleyi söylüyor: "Ne kadar önyarg ı l ı s ı n ı z!" Sat ış yapma amac ı yla m ı söyledi yoksa o iki dakika içinde karakter analizimi mi yapt ı bilemiyorum. Ama oradan uzakla şı rken bir sonuca varmam ı sa ğ lam ış t ı söyledikleri. Evet, san ı r ı m önyarg ı l ı yd ı m. Daha birkaç gün önce ve bundan birkaç ay ön...
Everything starts with a dream.